|   
info@sultanbabavakfi.org.tr

Mavi Marmara davası devam ediyor

Mavi Marmara davası devam ediyor

Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisi'ne Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'nin yargılandığı dava kaldığı yerden devam ediyor. İlk olarak 6 Kasım 2012’de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülmeye başlanan dava 3 gün süren duruşmaların ardından 21 Şubat 2013 tarihine ertelenmişti. Davanın 6 Kasım’da ve devam eden günlerde gerçekleşen duruşmalarında; saldırının mağduru olan dünyanın 21 ayrı ülkesinden toplam 39 yabancı katılımcının ve içinde şehit yakınlarının da yer aldığı 34 Türk vatandaşının ifadeleri dinlenmişti. 490 kişinin müşteki-mağdur sıfatıyla taraf olduğu davanın bugün (21 Şubat 2013) görülen duruşmada tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor. Mavi Marmara davasının bugünkü duruşmasında ifadeleri alınacak tanıklar arasında İsrail askerlerinin gemi katılımcılarına uyguladığı yasak sorgu usulleri hakkında detaylı bilgi sahibi olanlar ve İsrail askerlerinin Mavi Marmara saldırısı ile aynı gün İskenderun’ da gerçekleşen PKK saldırısı arasında bağlantı olduğuna dair beyanlarına şahit olmuş mağdur/müştekiler yer alıyor. Mavi Marmara'da bulunan davanın mağdur ve müştekilerinden bazılarının görüşü şöyle:

UĞUR AKAN:

Tuvaletin kapısı açık halde silah doğrultulmuş halde ihtiyacımızı gidermek zorunda kaldım. Darp edildim. Tüm aşamalarda elle, dille her şekilde taciz edildik. Bize İsrail'e neden geldiniz deniliyor, biz israil'e gelmedik, Gazze'ye geldik dediğimizde bunu kabul etmek istemiyorlardı. Sanıklardan iki cihanda da şikayetçiyim.

HÜSEYİN ÇELEBİ:

Zodyaklar, denizaltılar, fırkateynler, helikopterler ile ateş edildi. Üst güverteye açılan ilk ateşle 4 şehit 16 yaralı oldu. Her şeyimizi üzerimde 2 TL vardı onu dahi aldılar. Benim üzerimden Kıbrıs Gazi Kartı ve silah ruhsatı çıkınca 16 saat başıma iki asker diktiler. Boynumda platin vardı. X rayde ötünce benim tamamen soydular. İsrail askeri helikopterden gemideki flikaya atladı ve hedef gözeterek buradan ateş etti.

HÜSEYİN TAMGÜNEY:

Antalya’dan uluslararası havaalanlarında uygulanan aramalardan geçerek gemiye bindik. Gemiye iki buçuk saat boyunca bombalar atıldı ve gemi silahlarla tarandı. Hapishaneye gittiğimizde size 7 yıldızlı otel hazırladık ilk konukları sizsiniz diye alay ettiler. Şehit Cevdet Kılıçlar üç metre önümde vuruldu. Vurulduğu sırada elinde sadece kamerası vardı.

E. ÇEBİ:

Askerler bizi kıpırdatmıyordu. Yaralılara müdahale için kartonlara yazı yazıldı ama yaralıları öylece bıraktılar. Yaralıların bulunduğu sedyeleri erkeklere değil bayanlara taşıttırdılar.

ABDULLAH CAMİOĞLU:

Telsizle irtibat kurduk kuru yük gemisi olduğunu söylediler, gün ağardığında İsrail savaş gemisi çıktı. Savaş gemisi bizi bir süre takip etti aniden hızlıca zodiaclar ortaya çıktı. Mavi Marmara gemisine doğru hamle yaptı. Sadece Ashdod limanına kadar üç defa sorguya alındım. Gemiye müdahale timde ve beni sorgulayan askerler arasında Türkçe konuşanlar vardı. Saç diplerimden kulağıma kadar detaylı bir aramadan geçirildim. Sadece iki tişörtüm geldi oda üzerine idrar yapılmıştı. Gemiye indiklerinde ellerinde bir liste vardı buradan vakıf gönüllüleri ayırdılar.

HABER KAYNAĞI İÇİN YIKLAYIN.