|   
info@sultanbabavakfi.org.tr

İsrail askerlerinin nasıl öldürdüğünü anlattılar

İsrail askerlerinin nasıl öldürdüğünü anlattılar

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya saldırıya maruz kalan personel, yolcular ve avukatları katıldı. Olaya ilişkin mağdur sıfatıyla ifade veren yolcular, kıta sahanlığı 12 mil olmasına rağmen İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine 90 mil açıkta, uluslararası sularda müdahale belirtti.

İsrail'den 90 mil açıkta olmalarına rağmen 100 mil dışına çıkmaları yönünde bir uyarı yapıldığını belirten Uğur Akan, "Mavi Marmara gemisinin arkasında bulunan ve yardım taşıyan yük gemilerinden birinin çalışanıyım. Hücumbotlar hızla bizim yanımızdan geçtiler. Önce bize saldıracaklar diye düşündük ama bizi geçip Mavi Marmara'ya istikamet aldılar. Oraya yanaştıklarında da ateş açtılar. Bizim bulunduğumuz yerden havai fişek gösterisi gibi görünüyordu. Uzun süre silah sesleri geldi. Allah var, biz de müdahale etmek istedik ama olay büyümesin diye sesimizi çıkaramadık." diye konuştu.

Mavi Marmara gemisi çalışanlarından Fazlı Kurt, uluslararası sularda olmalarına rağmen 100 mil dışına çıkmalarının istendiğini belirterek "Hızımızı düşürdük ve ağır seyirde ilerliyorduk. Denizden ve havadan eş zamanlı olarak yanaşıp gerçek mermilerle atış açtılar. Helikopterlerin sesi hala kulaklarımda. Bazen duyamıyorum. Bizim hiçbir müdahalemiz olmadı ama onlar sürekli ateş ediyorlardı." dedi.

'GERÇEK MERMİ İLE HEDEF GÖZETEREK ATEŞ EDİYORLARDI'

Mavi Marmara gemisinin güverte reisi olan Hüseyin Çelebi de saldırının sabah namazı vaktinde, saat 04.00 civarlarında başladığını söyledi. İsrail askerleri tarafından üzerlerine ateş açıldığını belirten Çelebi, "Gemiye yanaşırlarken İngilizce ya da Türkçe herhangi bir uyarıda bulunmadılar. Gerçek mermi ile direk hedef gözeterek ateş ediyorlardı." ifadelerini kullandı.

Saldırının sona ermesinden sonra askerlerinin kıyafetlerini çıkartılarak üzerlerini arandığını belirten Çelebi, özel eşyalarının rastgele yığıldığını belirtti. Ellerinin arkalarından bağlandığını ve yaklaşık 16 saat kadar bekletildiklerini anlatan Çelebi, "Önce gemide bekletildik. Ardından da araçlara aldılar. Araçların içi o kadar soğuktu ki bir gömleğe 3 kişi sarılarak kendimizi korumaya çalıştık." dedi.

Mavi Marmara gemisinin yolcuları arasında bulunan Hüseyin Tamgüney, gemiden İsrail askerlerine karşılık verilip verilmediğine ilişkin soruya, "Gemide bulunan 588 kişi, Antalya'dan sıkı güvenlik kontrolünden geçirilerek gemiye alındı. Bu kontrolden silah geçme şansı yoktu. Yani gemi tamamen sivildi." dedi.

Gemiye önce sis bombası atıldığını belirten Tamgüney, "Daha sonra da kulakları sağır edecek derecede ses çıkaran bir ses bombası atıldı. Ardından da nefesleri kesecek kadar kuvvetli gaz bombası attılar." şeklinde konuştu. İsrail askerlerinin önce kısa süre yapay mermilerle ateş ettiklerini belirten Tamgüney, hemen ardından da gerçek mermiler kullanıldığını vurguladı.

Hüseyin Tamgüney, yanında Cevdet Kılıçlar isimli bir yolcunun öldürüldüğünü, Hüseyin Çelebi ise gemi personelinden bir arkadaşının başından vurularak öldürüldüğünü gördüğünü dile getirdi.

'ELLE VE DİLLE SÜREKLİ TACİZ EDİYORLARDI'

Önce gemide, ardından da araçlarda toplam 16 saat kadar bekletildiklerini belirten mağdurlar, 2 gün de cezaevinde bekletildiklerini söylediler. Bu süre zarfında elle ve dille tacize uğradıklarını, uyutulmadıklarını ve hiçbir ihtiyaçlarına cevap verilmediğini belirten mağdurlar, "Hatta bunları yapıp ardından da bize 'Ne kadar sabırlısınız.' diyorlardı." dedi.

Olay sırasında gemide bulunan ve müşteki olduğunu belirten İHH Yönetim Kurulu üyesine Avukat Gülden Sönmez de duruşmanın yapıldığı sırada adliye önünde kısa bir açıklama yaptı. Bugün ağırlıklı olarak gemi personeli olan müştekilerin ifadelerinin alınacağını belirten Sönmez, "Gemi personeli, özellikle silah zoru ile gemilerin nasıl Ashdod limanına çekildiğini anlattılar. Özellikle Türkiyeli Yahudilerin bu operasyonlar sırasındaki rolüne ilişkin ifade vermeleri bekleniyor." dedi. İddianamede ismi geçen sanıklarla ilgili olarak İsrail devletinden cevabi bir yazı gönderilmediği ve herhangi bir tespit olmadığını belirten avukat Sönmez, yasa gereği İstanbul Barosu tarafından İsrail'li sanıklar için tayin edilen 4 avukatın da duruşmada hazır bulunduğunu söyledi.

HABER KAYNAĞI İÇİN YIKLAYIN.